Monday, November 16, 2015

Süreçlerin sonu yok ya...

"bu da bitti" demek eğilimim var... bazen yüksek sesle söylüyorum. bazen "yapılacaklar" listemde hepsinin üzeri silinse ya diye heyecanla bekliyorum. 
ancak biliyorum ki, hayat bir süreç... 
süreçler, süreçleri kapsıyor ve takip ediyor. 
bu durumda her bitiş, bir başlangıç. bu başlangıçlar da hep yeni açılan sayfalar. listeye eklenen yeni yapılacaklar. bu durumda, herşeyi bitirme üzerine koşma nedir... 
neyin çabası... 
süreçleri takip etmek lazım belki de... acele etmeden, oldu-bittiye getirmeden... sindirerek... varılan noktaya değil, gidişe odaklanarak...
yola koyulma, yolda olma hali ....
 

Tuesday, April 14, 2015

...

I don’t have time to hate anyone, I either love you or I don’t care at all

Friday, April 10, 2015

niyetçi


Niyet sorgulamak zor iş dostum... sorgulayana ayrı zor, sorgulatana ayrı zor... bunu yazan bana da ayrı bir zor...
sorgulayan için zordur niyet sorgulamak.... acabalar birikir ... hiç düşünmemen gerektiğini bildiğin kötücül fikirler doluşur kafana... niyetin "iyi" olmayabileceği varsayımı ile yola çıkarak, hangi kötü niyete sahip olduğunu ya da olduklarını birbiri ardına sıralayıverirsin...
sorgulatan ise samimi ya da değil, ya hiç umursamaz... sorgulattığına... derisi kalındır zira...
bir de yeni dönüşenler vardır... onlar herkesten daha samimiymiş gibi yaparlar.... ama bilirler,ve sen de bu yüzden bilirsin....

niyet sorgulamanın zor olduğunu düşünen benim gibi bir şapşal için ise daha da zor... zira niyet sorgulamanın toksik tadına bakmışsındır... ne kötüdür ki bağımlılık yapma ihtimalini bilirsin ve çok korkarsın o bağımlılığa düşme ihtimalinden... bağımlılıkların hepsi "zararlı" ve/ya "kötü" olduğundn değil ... zaman zaman bağımlılıklar iyidir bana sorarsan...
ancak bu bağımlılığın senin tüm niyetlerini de sorgulamaya açacağını da bildiğinden...
tüm niyetlerinin sorgulanabilir, kırılgan olduğundan, vazgeçmek istersin hemen... oysa bir kısır döngü olduğundan başladın mı bitirmeden ya da bitmeden duramazsın... çekirdek yemek gibi... dilindeki tuzdan, dudaklarının yanmasından, en çok da ardında bıraktığı çöpten hoşlanmazsın... yine de yaparsın....
dahası sen kimsin ki, sorgulayan ya da sorgulatanları "analiz" etmeye çalışıyorsun acaba...

bir cenaze törenine katıldım yeni... niyet sorgulayanların kimler olduğundan emin değilim. ancak bence sorgulatanlar hayli vardı... sırasında ve hatta sonrasında...

cami avlusundan başlayarak, sosyal medyaya kadar devam eden süreçte, merhumeyle adı birlikte geçsin diye mi yoksa en derin duygularından dolayı mı bilemedim anma yazıları yazmaktan, birlikte gözüktükleri fotograflarını yayınlamaya kadar uzayan bir liste var elimde.
cami avlusunda atılan voltalar ise en alışıldık olanı sanırım bu topraklarda... benzetmek gibi olmasın 4 nikah 1 cenaze gibi....

bana düşmez elbette kimin nasıl hissettiğini sorgulamak...
kimin ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışmak....
ve fakat düşünmeden edemiyor insan... sorgulayan ve sorgulatan ikilikler arasında... kim gerçek diye...

ve kapatırken .... dünyaya ilan etmek yerine.... ne kadar güzel bir insandı... ne kadar bende emeği vardır... demeden bitirmek istemiyorum....











Wednesday, December 24, 2014

benim tezim neden bitmiyor...

Soruyorlar efendim, bu tez neden bitmiyor diye... bir sürü cevabım var... iş, güç, yorgunluk, zaman, baş ağrısı, karın burulması... ama en çok da memleketin hali...
memleket halini ikiye ayırıyorum efendim... ilki genel gıcık olma... memleketin yüksek siyasetinden, trafikte yaşadıklarıma kadar genel bir rahatsızlık hali... yeni değil ama, uzunca bir süredir devam eden iç burulması...
daha özeli ise tezle ilgili doğrudan ...
bilen bilir, bilmeyenlere duyurayım, malum benim tez üreme politikaları hakkında... gerçi 2000'lere değil, 1950lere bakıyorum. ama bence farketmez. üreme politikalarına bakmak, algıda seçici olma halini de hemencecik yanında getiriyor.
benim tezin başı sonu, memleketteki tartışmaların başı sonu ile doğrudan ilişkili...
nedir efendim...
kızlı erkekli aynı evde oturmasınlar dedi başbakınımız... ahlak elden gidiyor diye korkusundan... ben de tezde 1950lerdeki terbiye, ahlak kavramlarına bakıyorum... tesadüf...
kürtaj dedi...  e ben de kürtaj bakıyorum...
en son doğum kontrolü, vatan hainliğidir dedi...inanmazsınız doğum kontrolü de bakıyorum...
1950lere ilişkin yazmaya çalışırken, bugün, 2014'te, yeniden tartışmaya açılan başlıkları kafamı karıştırıyor elbette...
e bir de derdim var, hani tarihi bugünün ajandası ile yazmak, ve de yazmaya mesafeli olabilmek ama tarihi yazarken bunun hobi olmadığının farkına da varmak...
karışık oldu değil mi...
karışır tabi... benim de kafam karışık....
nasıl bitsin... :)

Saturday, December 13, 2014

Old Photos of Istabul: A beginning

I'm so in love with the City, Istanbul... I collect Istanbul photos for several years... Maybe I can share them... so why not...

starting with Pera... 


Galatasaray 1930s

Friday, December 05, 2014

The Newsroom again...

Started to watch The Newsroom again...
After I have learned the 3. season has started, I decided to watch again picking up with the last 2 episodes of the lat season.


Reminds me the movie "Good Night, and Good Luck"....
whether it is also simply about news program or.... worse ... because we are living 1950s again....
who knows ?



Saturday, June 21, 2014

Çeyrek finallere az kala 2014

Bir itiraf, yanına da bir vicdan azabı koyuyorum; ikisi birleşince bir Gana etmiyor ya... Hıh tam da o yüzden 2014'ü izlemeye devam ediyorum. İspanya ve ingiltere kupadan kesin elendiler. Bu akşam Gana, good old almanyayı bayağı salladı. E yalan olmasın benim de içimin yağları eridi:) son hız kupaya devam... Elden ne gelir...

#radikal rip

Ardından ağıt yakasım yok ama yarın radikal2'nin olmayacağını bilmenin burukluğu ...