Wednesday, October 23, 2013

Friday, September 20, 2013

Sevdiğim klasikler

En sevdiğim olduğu için değil, yazmaya başlamadan hemen önce izlediğim için ilki Akbaba'nın Üç Günü (three days of condor) oldu. Robert Redford abimiz başrolde .... Bu kadar mı hoş olunur arkadaşım ...

Monday, September 02, 2013

Tenedos - bozcaada


Tenedos macerasının ilk günü yolculugun bitimiyle basladi. Son gelisimizde de ayni stratejiyi izlemistik. Persembe gunu 10 gibi adaya vardik. Bavullari odaya birakil kendimizi meydana atmamiz bir oldu. Meydanda cay bahcesini pek seviyoruz biz. Cay bahcesine kurulup gelsin caylar, gitsin tostlar. Bir de tavla oldu mu, oh degme keyif :)
Cay bahcesi ile ilgili önerilerime gelince: beyaz peynirli, domatesli ve kekikli tost yemenizi öneririm kuvvetle. Kekik ada kekiği... Leziz mi leziz... 
Bir de ada çayı için... Poşet çay ada çaylarına benzemez şimdiden söyleyeyim.  Limonu damlattınız mı içine rengi değişip beyaza çalıyor... 
Karnı doyunca gözü yola düşen ahmak soluğu ayazma'da alırmış... Biz de attık kendimizi denize... Adadan beklenmeyecek bir performansla su keyiyliydi. Akşama ise martı 'da yedik yemeklerimizi... Yemek deyince yanılmayın... Sıradan yiyecekler değil yafu...mezeler usta işi, leziz mi leziz... Biz ilk akşam caciki, patlican salata, zahter, kırmızı biber köz, enginar carpaccio aldik. Ardından 2 deniz levreğini afiyetle lüplettik. Bu arada gelsin rakılar gitsin  şaraplar. Martı candır şiddetle önerilir ...

Wednesday, August 28, 2013

Tenedos (Bozcaada) - Bavul

Bozcaada'dan döndüğüm gün, nasıl tekrar giderizi düşünmeye başlandı. Baktık 30 Ağustos tatil, ben, Volken, Umo ve İpenk tekrar yola koyulmak için Gargamel-vari planlara koyulduk.
Perşembeyi izin alsak, pazartesi de geç gelsek... olur mu acaba... olur olur... neden olmasın :)
yerler ayırtıldı, izinler alındı, planlar yapıldı.... bekle bizi bozcaada biz geliyoruz...
dolayısıyla benim bozcaada günlüğü eşzamanlı olsun diye bugüne kaldı...

efendim, malumunuz her yolculuk ufaktan bir hazırlı gerektirir... bozcaada da gerektiriyor elbet... daha yumuşak, daha sakin ama bol hazırlık :)
çantaya ilk koyulacaklar:
elbette mayo ve havlu :) en rahatından t-shirt, şort ve asla unutulmaması gereken esintili bozcada akşamları için hırkalar, kazaklar :) kazak derken şaka yapmıyorum emin olun... esiyor zira ... ince bir polar iş görür, bilginize...
keyifle okumak istediğiniz bir kitap varsa onu alın yanınıza... mutlu mutlu okursunuz sahilde... bir de deniz gözlüğü edinin gitmeden... adadan da alabilirsiniz elbette... ama deniz gözlüğü olsun elinizin altında... denizin altındaki BALİKLAR insanda kovalama hissi uyandırıyor....
Kafa dolu çanta hafif gidebilir ve kafa da çanta da hafif dönülebilir bir yer Bozcaada ...

Tuesday, August 06, 2013

Tatil tatil elma dersem çık, armut dersem çıkma :)

Tatilin fikri bile gülümsememe neden oluyor ...  Gerçi daha yeni geldim tatilden... Ama biri tatil dediğinde otomatik cevabım "nereye" diye oluyor :) iş gezilerinin sonuna bağladığım günlük, hatta saatlik kaçamaklar bile mutlu ediyor beni..
En son geçen hafta pazartesi günü bir kaçamaktan geri döndüm istanbul'a...
Nereden? Bozcaada'dan... Bir sonraki post bozcaada maceraları üzerine....