şimdi bu tez yazıcılardan 3. çoğul şahıs olarak bahsetmek biraz haksızlık galiba... bendeniz de dahilim bu taife'ye... hem de çokça... düşünsenize bambaşka bir lisans bölümü bitirip tarih tezi yazdım... yetmedi, akıllanıp marangoz olmak için çırak olmayı denemedim de gidip bir de doktora dersleri aldım.... hatta tez yazmayı bile düşündüm....
görüyor musun bendeki densizliği.... hikaye bir başka tezin pür-i pak ortaya çıkışı ile son bulmadı elbette.... bir sürü sebeple ve belki de hiç sebepsiz vazgeçtim yazma serüveninden...
lakin alışkanlıklarıma bağlı olmak gibi bir huyum var... bağımlıyım yani... tam "sal gitsin" mottosuna uygun hareket edecektim ki ecnebistana'a mı gitsem... nereden para pul bulsam da gitsem... evet burada çulsuzum, ama oralarda 19. yüzyıldan fırlamış bir yoksulluk figürü olacağım... hay alla
h kafamı mı kaşısam, aman yaw boşverip yatsam ya.................. derken.....
af çıktı....
yılların üniversie affı geldi beni buldu... hayır bir de ısrarcı, beni yolumdan döndürüp eski bağımlılığımı önüme koyup irademi zorlayanlar da var....
yeniden başlayayım dedim ben de...
ufak ufak....
pek ufak....
... sonuç.... afla geri döndüm malum öğrenciliğe.... bağımlılık işte.... ha dedim mi vazgeçilmiyor ki...
başlamak bitirmenin yarısı diyenler sizi kandırıyorlar.... benden söylemesi....
hadi yeniden başladım deyince yarısı bitmiş bir tezle başbaşa kalmadım doğrusu :P
hayırlısı deyip kocaman bir nefes alıyorum....
koskocaman....
tek başına taşınmıyor bu yük.... ortak/ortaklar lazım ....
