Monday, December 06, 2010

eylemin de orantılısı mı?

bu yazıyı radikal'e, eyüp can'ın yazısına yorum olarak gönderdim. ancak editörleri aşamadığı için buraya koyayım bari dedim :)

Yazıyı okurken başında ne kadar hem fikir olduğumu düşünüyordum. Ancak sonuna doğru fikrimi söyleme ihtiyacı duyduğumu farkettim.

Şiddeti "yasal" olarak elinde tutan mercinin, yani kolluk kuvvetlerinin şiddetini, sorgularmış gibi yapıp, ne kadar orantılı diye sorabiliyoruz, öyle mi?

Hangi demokratik eylemde, polislerin ki maaşları kamu bütçesinden, yani o kafasını kırdıkları yurttaşların vergilerinden gelenlerin, insanlara şiddetle müdahale etme hakkı var?

İnsanların demokratik hakkı diye tanımlanan bir eyleme müdahalenin kafa kırmak, yetmedi o zaman gözaltına almak, hatta savcılıkla - ki kanuni yollar oluyor bunlar - tehdit etmek olduğu bir durumda, gençlere "orantılı eylem" yapın ki kimse kafanızı kırmasın mı demek bu acaba?

hatta oldu olacak çevreye zarar vermemek için eylemlerde slogan da atmayalım, mazallah gürültü kirliliği yaratır...

şaka bir yana, bence eğer bir eylemde biri cam kırarsa ya da şiddete başvurursa, kişisel olarak değerlendirilir ve mülke ya da kişiye zararından ötürü kanunlara başvurulabilir.

Öte yandan protestolarda yol kapamak, ne zamandan beri başbakan geçtiğinde kapanan yoldan ya da futbol maçı içi kapanan yoldan daha kötü veya daha az önemli olduğu için "bencilce" oluyor...

bu karşılıklı bir müzakere süreci değil. Müzakere için eşitler üzerine kurulu bir ilişki olması gerekir. Ben bu müdahaleler sonucu hakkında soruşturma açılan bir polis adı duymadım. Ya siz?