Biraz dilsizlik hali çöktü üstüme... bir yandan avaz avaz bağırmak
istiyorum, diğer yanım ise duruyor...
master tezimde
1930larda kadın bedeni üzerine yürütülen politikalara bakmıştım. doktora
tezimde ise 1950lerdeki üreme politikalarına bakmaya karar verdim.
dolayısıyla bir
yandan fazlasıyla gündemim olan, öte yandan ise tarihselleştirdiğim, bugüne
ilişkin söylemek istediklerimi "anlatı"da aradığım bir tartışma
alanıydı KÜRTAJ...
talep edilesi olan
kadın bedenine müdahale eden diğer alanlardı aslında tartışılası... 1 hafta
önceye kadar...
şimdi...
şimdi, bedenimi
korumak için gideceğim pazar günkü eyleme... benim göğüslerim, benim vajinam,
benim cinselliğim demek için gideceğim... bu müdahale ve tartışmaların kabul
edilemez olduğunu söylemek için gideceğim...
dilsizlik hali...
çok söyleyesin olduğunda hiç söyleyesin olur ya ...
çok söyleyesim
var... ama bu güvensizlik, taciz hissi içinden dilim yok, kelimem yok...
kayboldular... bağırmak istiyorum ayağımı yere vura vura...
konuşmak için de
susmak için de çok öfkeliyim....
ve işte tam böyle
zamanlarda anneme dönüyorum koşarak... akil olan, mücadele eden, var-olan ve
beni de cesaretlendiren olduğu için..
benim için de, memleket için de zor zamanlar…
No comments:
Post a Comment