Friday, February 11, 2011

surreal derken başkanım ....

etrafımda olup bitenlere bazen şaşkınlıkla bakakalıyorum. durduğum noktadan başlayarak çeşitli halkaların içinde yer alan ben, her gün olmasa da, zaman zaman, etrafımda dönüp en iç halkadan en dışa doğru anlamaya çalışıyorum yaşananları...
gazeteler bu anlamlandırma çabasında önemli kaynaklar elbette... bir de haber bültenleri ve haber programları var ki bu kaynaklar çoğu zaman dış halkalara ilişkin bilgi veriyorlar. bugün sabah gazeteyi okurken ve ardından haberlerde gezinirken hepsi ardı sıra geldiği için gerçek-üstü budur dediğim olaylara tanık oldum.
sırasıyla, mısır'da insanlar sokaklarda günlerdir ve bazı köşe yazarları bunun aslında yabancı-batılı güçlerin komplosu olduğundan dem vuruyorlar. asıl irade mısır'da sokaklarda protesto edenlerin değil de batılı güçlerin-miş....
pınar selek'in 3. kere beraat ettiği dava ile ilgili olarak tam sevinemeden öğreniyoruz cumhuriyet savcısı kararı beğenmemiş ve değişmesi için harekete geç-miş...
egemen bağış'ın kıymetli ceketi "yumurta" saldırısından lekelenince, yumurta atan öğrenciyi dava etmişti ceketimi lekeledi diye, öğrenci beraat etmiş... yumurtalı saldırı diye tanımlı bir suç olmadığı için... dahası dava eden egemen bağış rahat et-miş öğrenci ceza almayınca...
memlekette her gün 2-3 kadının dövülerek, bıçaklanarak, kurşunlanarak öldüğünü öğreniyoruz. ama aliye kavaf'a göre bunların hepsi münferid'miş.... (bu arada münferid : yalnız, tek başına demek - e her gün 1'den fazla kadın öldürülüyorsa nasıl münferid oluyor-muş .....)
daha var aslında..... duruyorum... neden.... çünkü hepsi aynı anda gerçekten gerçek-üstü kanımca...